Herkese kocaman bir merhabaaa ! :)
Bugün sizlere aslında çok daha önceden yazmam gereken bir yazıyı yazıyor olacağım.
Doğum günüm
ve
O günü daha da anlamlı kılan evlenme teklifim !
11 Aralık 2015'te ilk doğum günümü sevgilim minik bir pastayla kutladı :) Bunu da tabiki ölümsüzleştirdik :)
Nutella benim olmazsa olmazım olduğu için bir de bana nutella alıp gelmiş ve bende onu gülücükle süsledim :) Çok güzel bir kahvaltı hazırladık ve güzel bir kahvaltı yaptık :)
O gün bizimki bir garip davranıyor bir farklı. Sebebi şuymuş ; aslında bana bir hediye alacakmış fakat arkadaşından para istemiş o da yollayamamış bu yüzden de bana hediye alamamış . Bende en başından beri bana yalnızca kitap al yeter kitap al yeter diyordum ve kendisi beni yalnız bırakarak kitap almaya gitti. En azından ben öyle zannediyordum :)
Nitekim kitapla birlikte geldi ve bende o zamana kadar süslenmiştim :) Tabiki de çok mutlu oldum çünkü kitaplar benim için en güzel hediyedir ve bu fotoğrafı da gururla instagramda paylaşmıştım.
Neyse biz daha sonra Yaylada'ya gitmeye karar verdik çünkü Balıkesir'de başka gidilecek bir yer yok :D
Tabi bana param yok diyince kendileri ben baya üzüldüm . Kendini kötü hissediyor diye yemeğe Burger'a gidelim dedim . Aynı zamanda da Kahve Dünyası'na da gidelim demiştik herşey ona kalmasın diye kahveler benden dedim . O da çaktırmamak için mecbur kabul etmek zorunda kaldı.
En güzelinden iki damla sakızlı Türk Kahvesi ve makaron yedik :)
Güzel güzel sohbet ettik , güldük ve sevgilim ilk makaronunu benimle yemiş oldu :)
Ardından çıktık Kahve Dünyası'ndan ve Yaylada'nın çıkışına yöneldik , dedim ne yapıyoruz Burger içeride . Dedi ki merkezdekine gideriz , Vatan'a doğru yürümeye başladık. Solda da bir börekçi gördüm ve daha önce bir arkadaşımızın ona attığı mesajı şans eseri görmüştüm "o gelecek mi sorayım" gibilerinden . O yüzden her yerden bir yerden Şahsenem ve arkadaşlarımız çıkacak diye bekliyordum. Nitekim orayı da geçtik arkalara doğru gitmeye başladık ben tamamen ümidi kestim. Nereye gidiyoruz dedim o da seni arkalara kaçırıyorum diye espri yaptı. İyi hadi bakalım öyle olsun dedim ama benim beklentim orda düşmüştü ya hiç düşünmedim :) Sonra bir baktım City Meats !
Ne işimiz var burada diyemeden girdik içeri oturduk ettik falan :) Ben Balıkesir'de böyle güzel bir yerin olduğunu bile bilmiyordum :)
Tabi ki ayrı bir mutlu oldum :) Her zaman bir kız yemeğe götürülmekten hoşlanır :) Özellikle Burger düşünürken böyle bir yerle karşılaşınca ayrı bir hoş olur :)
Etrafımızda dört döndü garsonlar , çok güzel bir yemekti :)
Tabiki yemeğimiz bizim güzel sohbetlerimiz ile soğudu :) Soğusun varsın , ömrümün sonuna kadar soğuk yemekler yiyebilirim , yanımdaki ile sohbet ederek , gülerek , soğuyan yemekler..
Bu da yemekteki anımız :) Baktık garson titrete titrete çekiyor dedim ben daha iyi çekerim :)
Yemeğimizi yedikten sonra çarşıya doğru gittik ve biraz çarşıda dolanalım dedik :) Pamuk şeker görünce Asena'ya alınmazsa olur mu ? Olmaz çünkü o aslında 21'ine değil 1 yaşına giriyor :)
Elimdeki ise benim kendime aldığım hediye :) Tabiki Kahve Dünyası'ndan :)
Sevgilisinin yanında şımaran bir Asena :)
Neyse işin asıl sürprizi ;
Diyor ki bana bir kafeye gidelim bir kafeye gidelim . Bir kafe vardı güzel bildiğim ama nerede hatırlamıyorum şöyle yürüyelim dedi . Ben yine cin gibi düşünmeye başladım :) Şahsenemler :) Gel gelelim ki kafeyi bulamadı. Bu da mı olmadı ve dedim ki "Cafe Bi'yer" diye bir kafe açılmıştı ben oraya gitmek istiyorum dedim . En sonunda ikna ettim ve oraya gittik. Ondan önce Sultan's a gidelim demiştim çünkü ilk çay içtiğimiz yer orasıydı ama sonra Bi'yer e karar verdik. Daha doğrusu ben ikna ettim ve ben tarif ettim :D
Gittik oraya ve bir baktık Şahsenem ! :D Yanında Zafer , Mert ve Tuğba :) Önlerinde ajanda.. Biz tiyatro yaptığımız için skeç üzerine çalışıyorlar dedim ve tamamen ümidi kestim . Zaten onlarda doğum günüm olduğundan bir haber. Aaaa sizde mi buradaydınız dedim ve inanın gerçekten ayarladıkları yer burasıymış ve ben kendim oraya gidelim diye ısrar etmiştim :) Gerçekten tesadüf :)
Biraz dışarda oturup tiyatrodan konuştuktan sonra yukarı çıkalım dediler biz de yukarı çıktık. Sonra ben içimdekini tutamadım ve dedim ki " Siz unuttunuz ama bugün benim doğum günüm ! " dedim . Şahsenem'in bana bir bakışı var Tuğba şaşkın bakıyor Zafer ve özellikle Mert bir umursamaz eee ne var yani gibisinden :) Her zaman ki gibi toparladım ve dedim ki " Olsun sorun değil " Sonra "Aaa öyle miiiii , doğum günün kutlu olsun" diyerek bir samimiyetsiz tavırları :D
Garsonda zaten siparişleri almaya gelmedi . Mert'te ben bi bakayım sipariş vereyim gelmiyorlar dedi gitti. Sonra Cenkay kamerayı açtı ne yapıyorsun dedim . Bir yandan da doğum günü şarkısı çalıyormuş ama ben onu hiç duymadım. Daha sonra elinde kocaman bir hediye paketi üzerinde uçan balonlarla Mickie Mouse geldi ! Önünde de pastayla garson :) Ben tabi şok oldum :) Tuğba da bizi videoya almaya başladı :) Ben ne akla hizmetse hediyenin Şahsenem'e geldiğini düşünerek yalnızca Mickie'ye yani Mert'e takılıp kaldım . Küçük çocuğum demiştim :)
Sonra bana dediler ki Asena hediye paketini açsanaaa ! Ben dedim ki ;
-Benim mi o ?
:)
Tabi baktım kocaman bir şey :) Nasıl açacağım bunu dedim ve elimi içine sertçe bastırmamı söylediler. Bastırdım ve bir sürü balon çıktı içinden :) Ama herkes bir şok ! Balonlar uçmuyor ! Ama uçmalıydı ! diye telaşa kapıldılar :) Ben ne yaptım ?
-Önemli değil bakın bakın bene uçuruyorum onları diye tüm balonları havaya attım :) Onları ben sakinleştirdim yani :D (helyumlu balonlar uzun saatler boyunca beklediği için uçamamışlar)
Balonlar uçunca .....
Dipte bir mavi kutu vardı :)
Elime aldım ve dedim ki bir kolye bu :)....
Kutunun üzerinde "Happy Together" yazıyormuş ben yazıyı "Happy New Year" yazıyor okudum ve dalgasını geçiyorum gülüyorum falan herkes heyecanla elleri ağzında benim kutuyu açmamı bekliyor. Tabi ben içinde ne olduğunu bilmediğim için :) Tuğba en sonunda dayanamadı aç artık dedi ve kutuyu açınca....
Bir yüzük kutusu..
Elime aldım....
......Aman Allah'ım hayatımda gördüğüm en güzel yüzük ..
Döndüm Cenkay' a baktım o da bana sırıtarak bakıyor donmuş kalmış :)
Al bari parmağıma tak diye güldüm :D
Şaşkın bir şekilde aldı elimden ve teklifini yapmaya başladı ama tabi dizlerinin üstüne çökmeyi unuttu :) Birliktelik falan bir şeyler dedi ben o anın heyecanından hiç bir şey duyamadım , anlayamadım. EVET !! Dedim ve parmağıma yüzüğümü takmasına izin verdim :)
Herşeyi fotoğraflardım bana kalsa ama videoya aldılar bende çekemedim pastamın tam halini :) Olsun en azından bu kadarını çekebildim :) Benim için kadife bir pasta seçmiş :) Süslü kokanayım ya hani ben :)
Bu da dostlarımla en güzel anımız :) EVET ! dedikten hemen sonra :)
Daha sonra da Atatürk Parkı'na giderek dilek balonu uçurduk :)
Dileğim bana kalsın ama sanırım herkes az çok fikir yürütebiliyordur :)
Vee gururla taktığım , aşık olduğum yüzüğüm :)
İşte bizim hikayemiz bu şekildeydi :)
____________________________________________________________________________
Hayatım boyunca hiç bir zaman nasıl bir evlenme teklifi alırım nasıl bir yüzüğüm olur hayal edemedim . Hayal edemeyeceğim kadar güzel bir teklif aldım. Çok ince düşünülmüş ve çok BEN'di..
Yüzük ise ilk gördüğüm an böyle güzel yüzüğü nasıl bulmuş dedim :)
____________________________________________________________________________
Aslında bunlar da çok önemli değil.
Ben ona ilk demiştim ki bana tahtadan bir yüzük oy ve üzerine bir taş koy , ya da koyma yalnızca tahtadan bir yüzük oy ve ben onu ömrüm boyunca dünyanın en değerli yüzüğü diye gururla takarım demiştim.
Asıl önemli olan ben neden evet dedim ?
Çünkü şöyle düşünün bir adam var bir dev yürekli adam ..
Karanlıklar içinde miniminnacık bir kız var..
"I need a doctor , call me a doctor" diyor ve o dev hayatına giriyor .
Girdiği gibi minik kızın tüm karanlığını aydınlatıyor ve daha ilk günlerden hiç aşamadığı , kaldıramadığı en büyük yükü miniminnacık kızın miniminnacık omuzlarından alıyor..
Ona sabaha kadar şiirler okuyor ..
Çoğu zaman kız uyuduğunda kabuslarla uyanıyor ve sabaha kadar dev onunla konuşuyor sonra günün ilk ışıklarında gelip onu alıyor . Sarılıp tüm kabuslardan onu koruyor..
"Küçüğüm" diyerek seviyor kızı dev adam . Sürekli şarkılar söylüyorlar birlikte ..
"Küçüğüm , daha çok küçüğüm , bu yüzden tüm hatalarım" diyor kız ve devin ayaklarının üstüne çıkıp birlikte dans ediyorlar..
Kelimeler yetmiyor ve birbirlerinin gözlerinin içine uzuuuun uzuuuun bakıyorlar.. Bu yüzden minik kızın boynu ağrımaya başlıyor bir yerden sonra ..
Tüm bunlarla hayatına gelmiş bir deve miniminnacık kız nasıl hayır diyebilir. Dev onun "doctor"ı olmuşken ..
Hayatına "Hoşgelmişken"..
EVET ! dışında bir yanıt yakışmazdı bu aşka..
Bu yaşanmışlıklara..
Ömrüm boyunca senin ellerini tutacağım ve senin küçüğün olacağım .
Miniminnacık Kız.
